0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TBMM Genel Konseyinde, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

İYİ Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta, siyasete girmeden evvel İstanbul Finans Merkezi Projesi’nin teknik seviyede uyumunu yaptığını söz etti.

Projenin hukuk sistemiyle, vergileriyle, başka düzenlemeleriyle bütün Türkiye‘ye entegre olmuş bir proje olduğunu anlatan Usta, projenin, “Ümraniye projesi” haline getirildiğini ve düzenlemedeki haliyle istihdama, milletlerarası fon girişine ve bu kanallarla ekonomik büyümeye katkı sağlamasının mümkün olmayacağını öne sürdü.

Düzenlemeye nazaran teşviklerin fakat kelam konusu alanda ofis kiralanması durumunda sunulacağına dikkati çeken Usta, “Şu zamandaki ilkelliğe bakın.” dedi.

İYİ Partili Usta, teklifin “Yabancılara verilen hizmetleri teşvik edelim ve döviz kazanalım” zihniyetiyle hazırlandığını söyleyerek, “Türk firmalarının muhtaçlığı olan finansal hizmetlerin yurt dışına yönelmesine, hizmet alamamalarına neden olunacak. Türkiye iç piyasasında finansal hizmet fazlası yok, tam bilakis açık var. Bu formda finansal hizmet ihracatını teşvik etmek, yurt içindeki gereksinim ve talebi karşılamamaya da neden olacak. Birtakım konularda Dubai örnek alınmış üzere görünüyor. Dubai farklı bir merkez zira Dubai’nin lokalde bir finans hizmet gereksinimi yok. Bizim üzere bir ülke değil. Münasebetiyle Dubai’de başarılan şeyin Türkiye’de başarılacağını düşünmek son derece yanlıştır.” sözlerini kullandı.

Bir kenti yahut bir ülkeyi finans merkezi haline getirmek için evvel itimat ve istikrar sağlanması gerektiğini belirten Usta, “Ekonomik istikrarın, hukuk garantisinin, demokrasinin olmadığı; hürriyetlerin ve özgürlüklerin olabildiğince kısıtlandığı bir ülkede hiçbir yeri finans merkezi haline getiremezsiniz. Size gelen kaynaklar, olsa olsa sizi sömürmek için gelir. Önemli taviz verirseniz üç beş kuruş para gelir fakat geldiğinden daha fazlasını da götürür.” halinde konuştu.

“Türkiye, global güç ve önder ülke olma amacına yürüyecek”

TBMM Plan ve Bütçe Komitesi Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, türel altyapıyla finansal rekabet gücünün artırılmasını mümkün kılacak öngörülebilirliğin ve itimadın tesis edilebileceğini anlattı.

Reel iktisadın gereksinimlerini karşılamaya, sürdürülebilir büyümeyi ve fiyat istikrarını sağlamaya yönelik siyasetlerin tesirli olabilmesinin, finansal sistemin sağlıklı biçimde işlemesini de gerektirdiğine işaret eden Aksu, teklifle bankalar, sermaye piyasası kuruluşları, iştirak, finansal yatırım ve portföy idare şirketleri ile sigorta şirketleri üzere geniş yelpazedeki finansal kuruluşların tek bir pozisyonda birleştirilmesinin mümkün olacağını kaydetti.

Aksu, İstanbul Finans Merkezinde gösterilecek faaliyetlerin, ülke iktisadına kıymetli katkı yapacağını, ek istihdam sağlayacağını ve Türkiye’nin toplam finansal hizmet ihracatını artıracağını vurguladı.

Küresel ilişkilerin kesişim noktasında yer alan İstanbul’un, dört saatlik uçuş aralığıyla 1,6 milyar nüfuslu, 30 trilyon dolarlık global ticaret hacminin ortasında yer aldığını söz eden Aksu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Sahip olduğu coğrafik pozisyonu münasebetiyle günlük mesaisi hem Asya ülkeleriyle hem de Avrupa ülkeleriyle denk gelmektedir. Bu özelliğiyle İstanbul, piyasalarda değerli bir aktör olarak rol alabilmekte ve etkin bir iş merkezi olarak konumlanabilmektedir. 200 milyon yolcu kapasitesiyle İstanbul Havalimanı sayesinde her gün on binlerce konuğunu ağırlayan, dünyanın altıncı, Avrupa’nın dördüncü en çok tercih edilen turizm rotası durumundadır. Ulusal gelirin üçte birinden fazlasını üretmesi ve ihracatın yarısından fazlasını yapmasından ötürü hem Türkiye hem dünya iktisadında kıymetli hisseye sahip bir finans ve iş merkezi olan İstanbul, 16 milyon nüfusuyla en büyük Türk kentidir. Bölgesel ve global gelişmelerle bu gelişmelerin sunduğu fırsatlar dikkate alındığında İstanbul Finans Merkezinin Türkiye iktisadına değerli katkılar yapacağı da açıktır.”

Aksu, son yıllarda ağır biçimde maruz kaldığı dayatmalara, ekonomik ve siyasi baskılara Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde daha güçlü bir formda karşılık verebilen Türkiye’nin, bütün siyasi ve ekonomik tuzakları teker teker bozduğunu lisana getirerek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geriye dönüş olmayacağını; Türkiye’nin, Cumhur İttifakı kararlılığıyla global güç ve başkan ülke olma amacına yürüyeceğini belirtti. İsmail Faruk Aksu, “Cumhur İttifakı, Türkiye’nin ekonomik menfaatlerini, ulusal birliğini, toplumsal huzurunu, bekasını, refah ve zenginliğini temine kararlıdır.” diye konuştu.

“Buraya gelecek mi o kurumlar?”

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, iktidarın bir yandan özgür piyasa iktisadından kelam ettiğini, başka yandan “serbest piyasa iktisadının vazgeçilmezi olan kurumları bakanlıklar vasıtasıyla tek adam idaresine bağladığını” öne sürdü.

Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu mevzuya yönelik ideolojik bakışının değiştiğini savunan Katırcıoğlu, “O vakitler hür piyasa iktisadından, yabancı sermayeden kelam eden Sayın Cumhurbaşkanı, artık bütün bu kurumları aşağı üst ‘dış mihraklar, dış güçler’ olarak niteliyor. Bu türlü baktığımız vakit İstanbul Finans Merkezi ne işe yarayacak Allah aşkına? Buraya gelecek mi o beşerler, o kurumlar?” kelamlarını sarf etti.

İstanbul Finans Merkezi Projesi’nin, iktidarın vakit içinde ekonomik, siyasi ve ideolojik değişiminden ötürü kadük olduğunu yahut bir rant projesine dönüştüğünü ileri süren Katırcıoğlu, “Yeni ekonomik model temelinde ucuz Türk lirasına dayanıyor. Ancak İstanbul Finans Merkezi şayet sahiden yurt dışından fonlar getirirse, Türk lirası kıymetlenecek. Hasebiyle şu andaki projenize ters bir tavır ortaya çıkacak.” görüşünü savundu.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, sorularına karşılık alabilirlerse, eksik ve kusurlara karşın İstanbul Finans Merkezi Kanun Teklifi’ni desteklemek istediklerini, lakin seçilmiş şahısların TBMM’ye gelerek bunlara karşılık vermediklerini söyledi.

Bir mühlet evvel İstanbul Finans Merkezini gezdiğini ve çok beğendiğini anlatan Kuşoğlu, “İstanbul Finans Merkezi, tahminen de dünyada fiziki olarak en düzgün şartlara sahip finans merkezi olacak. Lakin bina olarak var. Finans merkezlerini finans merkezi yapan demokrasidir, adalettir, şeffaflıktır, hesap verilebilirliktir. Bunlar yoksa, hukuk yoksa yalnızca binayla olur mu?” değerlendirmesinde bulundu.

Kuşoğlu, teklifle, buradaki şirketlere Türkçe kayıt tutmama imkanı tanındığını tabir ederek, “Finans merkezleri, finans merkezlerinde çalışan şirketler Türk hukukuna tabidir. Biz hâkim bir ülke değil miyiz, nasıl Türkçe kayıt tutmazlar?” dedi.

TBMM Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, teklifin birinci kısmının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının akabinde birleşime orta verdi. Erdoğmuş, ortadan sonra kurulun yerini almaması üzerine birleşimi, saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.