Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına natürel tutulmamıştır. Son periyotta enflasyonun istek etmediğimiz seviyelere yükselmesi, tahsil kredisi güncellemelerinde beklenmedik sayıların ortaya çıkmasına yol açtı. Hakikaten haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarımıza talimatlarımızı verdik. Çalışmaları başlattık. Biraz evvelki kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin rastgele bir enflasyon farkı yahut faiz uygulaması olmaksızın yalnızca alınan kredi sayısı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının akabinde açıklama yaptı. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Son kabine toplantımızdan bu yana; yurt içinde ve yurt dışında pek çok programa katıldık. Görüşmeler gerçekleştirdik. Yürütülen çalışmaları yakından takip ettik. Ülkemize eser kazandırmak, insanımıza hizmet etmek iççin gece gündüz demeden çalışmayı sürdürdük. 27 Haziran’daki kabine toplantımızın sonraki günü NATO Önderler Tepesi’nde ülkemizi temsil etmek üzere İspanya’ya gittik. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle değerli bir devirde yapılan NATO Madrid tepesinde ülkemizin global ve bölgesel krizler konusundaki yaklaşımları en üst seviyede lisana getirdik. NATO’nun genişleme siyasetinin ülkemizin hassasiyetleri çerçevesinde yürümesi konusunda pek açık ve kesin bir tutum ortaya koyduk. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri sürecinin başlaması için masaya getirdiğimiz kaidelerin kabulü üzerine koşullu onayımızı üye ülkelerle paylaştık. Buradan bir kez daha bu ülkelerin koşullarımızı yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı buradan bir sefer daha hatırlatmak istiyorum.
Ana muhalefetin, yavru muhalefetin o denli yahut bu türlü değişik değişik bir şeyler söylemesi, biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece bizi bağlamaz. Bilhassa İsveç’in bu mevzuda düzgün bir imaj vermediğini görüyoruz. Bizim Türkiye olarak bu hususta duruşumuz çok nettir. Gerisini kendileri bilir.
“HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ ESER VE HİZMETLERİN MEYVELERİNİ ALMANIN MEMNUNLUĞUNU YAŞAYAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYORUZ”
Ülkemizi dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına çıkartacak milletimizi hak ettiği refah düzeyine kavuşturacak projelerimizi planlıyor, inşa ediyor ve kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığın hizmetine sunuyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejimize uygun biçimde hayata geçirdiğimiz eser ve hizmetlerin meyvelerini almanın memnunluğunu şu anda yaşayan ülkelerin başında geliyoruz.
“HANİ EKONOMİK EZADAN BAHSEDİYORDUN?”
Hayata geçirdiğimiz, kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili palavra, iftira, karalama kampanyalarının gerisindeki sinsi niyetleri biz pek düzgün biliyoruz. Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini istemeyenler, kalkınmanın temel alt yapısı olan ulaştırma, güç, kentleşme üzere yatırımlarımıza saldırıyorlar. Bu hezeyanların gayesi, asla ülkenin çıkarını, milletin menfaatini, çevreyi yahut gibisi güzel niyetleri savunmak değildir. Direkt ülkemize ve milletimize hasımlıklarını söz edemedikleri için yatırım düşmanlığıyla ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. Hani diyorlar ya ekonomik durum şöyle, ekonomik durum bu türlü. 8 buçuk milyondan araç sayısı veriyorum dikkat edin. 26 milyona çıkarak üç kat artmıştır. Hani ekonomik ıstıraptan bahsediyordun? Bakın sayı ortada. Bu kadar müthiş bir sayıya ulaşmış ve şu anda araba satış yerlerinde birinci el araba dahi bulmakta meşakkat çekiyorlar ve ikinci elle işi yönetim etmeye çalışıyorlar. Bütün bunlara karşın yaptığımız 112 milyar dolarlık alt yapı yatırımı sayesinde kara yollarımızdaki ulaşım suratı, inançlı, konforlu hale gelirken trafik kazası oranları ve can kayıpları da yüzde 82 seviyesinde azalmıştır.
Ülkemiz bir müddettir istisnai periyotlardan geçiyor. İstisnai hadiselere de şahit oluyoruz. Bu istisna Seyahat olaylarında kimi kentlerimizin ana meydanlarının yaklaşık bir ay boyunca işgali ile toplumsal bünyemizi çatlatma teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, Çukur hareketlerinde PKK’nın kimi ilçelerimizin mahallelerimizdeki aksiyonlarıyla ulusal birlik ve beraberliğimizi yıkma teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna emniyet ve yargı içindeki hainlerin 17-25 Aralık’taki kumpaslarıyla, ulusal iradeyi gasp teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 7 Haziran 2015 seçimlerinin akabinde oluşan meçhullüğü fırsat bilenlerin siyaset kurumunu felce uğratma teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 15 Temmuz’da ülkenin topyekün işgali, milletin topyekün esir alınma teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, Suriye hudutlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoruyla vatanımızı bölme teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2018’deki iktisadımızı mahvetme tehditleriyle, ülkemizi dizleri üstüne çökertme teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna 2020’deki tüm dünyayı etkileyen Koronavirüs salgınıyla; ülkemizi bu global sağlık krizinin altında bırakma teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, salgınla başlayıp, Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da derinleşen global çalkantıların faturasını ülkemize kesme teşebbüsü olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, hala maliyet artışlarıyla açıklanmayacak fiyat hareketlerinin tetiklediği enflasyon ve hayat pahalılığıyla insanlarımızı karamsarlığa sürükleme teşebbüsü olarak tezahür etmeyi sürdürmektedir. Türkiye, tüm bu imtihanları, muvaffakiyetle vererek yoluna devam etmiş, bugünlere gelmiş bir ülkedir. Avrupa’sından Amerika ve Asya’sına kadar tüm dünyanın enflasyondan, resesyona kaç badirelerle boğuştuğu bu global fırtınadan Türkiye’yi kurtararak inşallah salih-i selamet ulaştırmakta kararlıyız. Yaşadığımız her deneyim bize, sonraki adımlarımız için eşsiz dersler vermiştir. Geçmişten bugüne edindiğimiz deneyimler ışığında ülkemizin yalnızca alt yapısını adeta yeni baştan inşa etmekle kalmadık. İdare sisteminde de esaslı değişiklikler gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tepesini oluşturduğu bu değişimlerin her bağlı birer sessiz ihtilal niteliğindedir. Geçmişte siyasi, toplumsal, ekonomik sistemimizi bir anda alt üst edecek kaç sınamayı bu süreçte nispeten küçük bedellerle atlatabilmemizi gerçekleştirdiğimiz tarihi ıslahatlara borçluyuz.
“DÜNYANIN GELİŞMİŞ DİYE TABİR EDİLEN ÜLKELERİNİN BİLE GÖĞÜSLEMEKTE ZORLANDIĞI GLOBAL KRİZLERİ HAMDOLSUN BİZ MUVAFFAKİYETLE YÖNETİYORUZ”
Son devirde iktisatta bu hakikatle yüzleşiyoruz. Dünyanın gelişmiş diye tabir edilen ülkelerinin bile göğüslemekte zorlandığı global krizleri hamdolsun biz muvaffakiyetle yönetiyoruz. Önceliği istihdama ve büyümeye yani insanlarımızın işine, aşına, huzuruna verdiğimiz programımız sayesinde içeride ve dışarıda artık yavaş yavaş itiraf da edilmeye başlandığı üzere emin adımlarla amaçlarımıza ilerliyoruz. Kurdaki dalgalanmanın ve yükselen fiyatların insanlarımızın hayatında yol açtığı refah kaybını telafi edecek önlemler alıyoruz. Taban fiyattan memur ve emekli maaşlarına kadar her kısımdan vatandaşımızın gelir düzeyini yükseltecek artışlar yaptık. Hala de yapıyoruz. Önümüzdeki şubat-mart aylarıyla birlikte uyguladığımız siyasetin olumlu sonuçlarını daha yeterli görmeye başlayacağız.
“HİÇBİR VAKİT BİR FAİZ UYGULAMASI YAPMADIK”
Türkiye, dünyanın devlet eliyle verilen en kapsamlı yüksek tahsil yurdu, tahsil kredisi ve öğrenci bursu sistemine sahip ülkesidir. Tahsil kredisi, başvuran her öğrencimize veriliyor. Alınan kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten iki yıl sonra başlıyor. Şayet, bu müddet içinde mezun öğrenci şimdi sigorta girişi olan bir işe başlayamamışsa elektronik devlet sistemi üzerinden ödemeyi erteleyebiliyor. Bugüne kadar kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi, belli bir faiz oranı üzerinden değil, yurt içi üretici fiyat endeksi farkına nazaran yapılıyordu. Hiçbir vakit bir faiz uygulaması yapmadık. Lakin bay Kemal, palavra bol. Utanmadan sıkılmadan faizden bahsediyor. Bu türlü bir şey yok. Şayet sıkıyorsa gel kendin bunu ispatla. Kimden faiz almışız. Bunu ortaya koy. Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına natürel tutulmamıştır.
“KREDİ GERİ ÖDEMELERİNİN RASTGELE BİR ENFLASYON FARKI YAHUT FAİZ UYGULAMASI OLMAKSIZIN YALNIZCA ALINAN KREDİ SAYISI ÜZERİNDEN YAPILMASINI KARARLAŞTIRDIK”
Son periyotta enflasyonun dilek etmediğimiz seviyelere yükselmesi, tahsil kredisi güncellemelerinde beklenmedik sayıların ortaya çıkmasına yol açtı. Gençlerimizi, elbette bu türlü bir yükün altında bırakamazdık. Gerçekten haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarımıza talimatlarımızı verdik. Çalışmaları başlattık. Biraz evvelki kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin rastgele bir enflasyon farkı yahut faiz uygulaması olmaksızın yalnızca alınan kredi sayısı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani, ana para… Bu uygulamadan hala kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz, yararlanacak. Aldığımız bu kararla kredi geri ödemelerinde toplamda 26 milyar liranın üzerinde bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış oluyoruz.
“TOPLAM 3 MİLYON 157 BİN GENCİMİZİN TAHSİL KREDİSİ PROBLEMİNİ KÖKTEN ÇÖZMÜŞ OLUYORUZ”
Böylece, mezun olup, geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin, kredi almış fakat şimdi mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere toplam 3 milyon 157 bin gencimizin tahsil kredisi problemini kökten çözmüş oluyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren tahsil kredisi geri ödemesi başlayacak öğrencilerimiz de artık yalnızca aldıkları kredi sayısı kadar sorumlu olacaklar. Tahsil kredileriyle ilgili aldığımız kararın gençlerimize iyi olmasını diliyorum.
“ÖĞRETİCİLERE HER 5 DERS İÇİN EK BİR SAAT EK DERS ÖDEMESİ YAPACAĞIZ”
Bir müjde de fiyatlı çalışan öğretmenlerimize ve usta öğreticilerimize vermek istiyorum. Ulusal Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi eğitim kurumlarında ek ders fiyatı karşılığı vazife yapan öğretmenlere ve usta öğreticiler ile Kur’an kurslarında görevlendirilen öğreticilere her 5 ders için ek bir saat ek ders ödemesi yapacağız.
“DEVLETE BAĞLI ÜNİVERSİTELERİMİZİN TIP VE DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİNİN SON SINIF ÖĞRENCİLERİNE MİNİMUM FİYAT MEBLAĞI KADAR ÖDEME YAPILACAK”
Türkiye’de en büyük ıslahatları gerçekleştirdiğimiz alanların başında sağlık gelmektedir. Öğrencisinden en üst seviye yöneticisine kadar sağlık çalışanlarının tamamının işini huzur ve itimat içinde yapması en değerli önceliğimizdir. Bunlar ortasında tıp ve diş hekimliği fakültelerimizin son sınıflarında kurum işçi üzere mesai yaparak, nöbet tutarak çalışan, bilfiil hastalarla ilgilenen öğrencilerimiz de vardır. Doktor adayı öğrencilerimizin hem emeklerinin karşılığını vermek, hem motivasyonlarını yükseltmek için kendilerine yapılan ve minimum fiyatın üçte biri kadar olan ödeme ölçüsünü, artırma kararı aldık. Devlete bağlı üniversitelerimizin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine minimum fiyat meblağı kadar ödeme yapılacak.”
ANKA / Aktüel
News
