TUNAKAN YILDIRIM
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Karabük‘te; hakim Akın Gürlek’in Cumhurbaşkanı kararıyla Adalet Bakan Yardımcılığı’na atanmasına “Biz ‘saray yargısının adamı’ diyorduk, dediğimiz haklı çıktı. Bakan Yardımcılığı yürütme demektir. Dün neydi, yargı. İşte bunların hukuk sistemi bu. Ne yapsalar boş. Bu yargıçlardan hesap soracağız” dedi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ve CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil; CHP Genel Merkezi’nin 51 vilayette planladığı saha çalışması kapsamında bugün Karabük‘teydi. Bülbül ve Yeşil, CHP Karabük Vilayet Başkanlığı’nda düzenledikleri basın toplantısında, gündemi kıymetlendirdi.
Bülbül, şunları söyledi:
“Çağlayan Adliyesi’nde bir gezici mahkeme vardı, bir heyet var geziyor, dolaşıyor. O heyetin başında da Akın Gürlek denilen hakim mi olduğu ne olduğu muhakkak olmayan bir vatandaş var. Artık bir şey söyleyeceğim fakat Cumhurbaşkanı üzere lisanımız bir şeylere gitmiyor, onun üzere konuşamayız.
Bu vatandaş Sözcü davası, bu vatandaş Demirtaş davası, bu vatandaş Canan Kaftancıoğlu davası, bu vatandaş Enis Berberoğlu davası, bu vatandaş Türk Tabipleri Birliği davalarında karar veren hakim. Hak ihlali kararını, ‘ben mahkeme kararına uymayacağım’ diyen hakim. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan hakim. Bu hakim dün, Sayın Cumhurbaşkanı imzası ile Bakan Yardımcısı oldu arkadaşlar. Biz bu adam hakkında saray yargısının adamı diyorduk dediğimiz haklı çıktı. Bir tarafta sen birçok kişinin özgürlüğünü ortadan kaldır, bir tarafta da artık çık bakan yardımcısı ol. Bakan Yardımcılığı yürütme demektir. Dün neydi, yargı. İşte bunların hukuk sistemi bu. Ne yapsalar boş. Bu yargıçlardan hesap soracağız.”
“DEMOKRASİ OLMADAN HUZUR İÇİNDE YAŞAMA İMKANI YOK”
CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil ise konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Dünyada üç çeşit idare sistemi var. Başkanlık, yarı başkanlık, parlamento. Lakin bizim idare formu Cumhurbaşkanlığı idare sistemi. Türk tipi başkanlık sistemi, diyor. O sistemin hangi ülkede nerede uygulandığını bilen yok, gören de yok, uygulayan da yok. Fakat sonunda diyoruz ki tek adam rejimi. Bu sıkıntı Tayyip Bey’in, Kemal Bey’in, Devlet Bey’in sıkıntısı değil. Bu hangi insan gelirse gelsin o ülkede tek adam rejimini yönetme sıkıntısıdır. Demokrasisi olmayan, hukuku olmayan, adaleti olmayan, barışı olmayan bir ülkede beşerler huzur içinde içtenlikle, dostlukla yaşama imkanı olabilir mi olması mümkün değil.”
ANKA / Lokal
News
