Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Belirsizliğin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça hem içeride hem de dışarıda eser arzının tekrar istikrara oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Bu düzelme yaşanana kadar vatandaşlarımıza her türlü dayanağı sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Kabine Toplantısı’na başkanlık etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının akabinde açıklamalarda bulundu. Son yıllarda ramazan aylarının sorunlu gündemler eşliğinde buruk geçirildiğini aktaran Erdoğan, dünyanın bir müddettir salgınların ve savaşların yol açtığı harika periyotlar yaşadığını, herkesin hayatını etkileyen ekonomik, toplumsal, siyasi krizler sebebiyle ortaya çıkan belirsizliklerin giderek arttığını söyledi.

‘KÜRESEL KRİZİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRECEK ADIMLARI ATIYORUZ’Yakın coğrafyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirten Erdoğan, “Yaşadığı ülkenin ve mensubu olduğu milletin felaketini siyasi çıkara tahvil etmeye çalışanları, ihtiraslarıyla baş başa bırakıyoruz. Türkiye‘nin bu şiddetli periyodu aşarak bir an evvel amaçlarına ulaşması için ülkenin tüm gücünü, imkanlarını ve potansiyelini, harekete geçirmenin uğraşı içindeyiz. Hamdolsun salgın sürecinde bunu başardık. Artık de Ukrayna- Rusya savaşı ile yeni boyutlar kazanarak devam eden global krizi fırsata dönüştürecek adımları da atıyoruz. Bugün Türkiye, savaşın her iki tarafıyla da yakın ilgilerini sürdürebilen, tarafları karşılıklı bir ortaya getirerek sorunun tahlili yolunda somut ilerlemeler sağlanmasını temin edebilen yegane ülkedir” ifadelerini kullandı.Siyasi ve diplomatik alandaki kazanımları, Türkiye‘yi dünyanın en büyük 10 iktisadından biri haline getirme gayesinin itici gücü haline dönüştürmek için çalıştıklarını belirten Erdoğan, “Elbette, global seviyede yaşanan problemlerin bize de yansımaları oluyor evvel ekonomimizin çökertmek için döviz kuru ve faiz tartışmaları üzerinden başlatılan akınların, akabinde da salgın periyodunun yol açtığı global krizin ülkemize tesirleri hala sürüyor. Güç ve besin fiyatları başta olmak üzere küresel ekonomik istikrarları bir sefer daha kökünden sarsan Rusya- Ukrayna krizinin sonuçlarını da derinden hissediyoruz. Doğal burada şu gerçeğin unutulmaması gerekiyor. Petrol, doğal gaz ve kimi madenler üzere ülkemizin global piyasalardan tedarik ettiği eserlerin fiyatlarının döviz cinsinden katlanarak artmasını, bizim tek başımıza önleyebilmemiz mümkün değildir. Tıpkı formda, besin bölümünün kullandığı hammaddelerin fiyatlarındaki artışlar da ithalatımıza da ihracatımıza da olan tesirleri sebebiyle bizi yakından ilgilendiriyor” dedi.’EN DEĞERLİ MAL, ULAŞILMAYAN MAL’Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevsim şartlarının sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesindeki tesirinin de göz arkası edilemeyeceğini aktararak, “Esasen Türkiye‘nin sorunu, kendi vatandaşlarının gereksinimi olan buğdayı, unu, yağı, eti, sütü, sebzeyi, meyveyi üretmek değildir. Allah’a şükür, kendi insanımızı asla temel besin unsurlarından yoksun bırakmayacak üretim kapasitesine ve gerçekleşmesine sahibiz fakat global sisteme entegre, açık bir iktisatta yalnızca sizin kendi kendinize kâfi olmanızla iş bitmiyor. Zira siz elinizdeki eserlerin, bir kısmını dışarıya satarken tüketim yahut ihracat gayesiyle da dışarıdan eser alıyorsunuz. Global seviyede eser arzındaki istikrar bozulduğunda, fiyatlar her yerde fahiş bir biçimde yükseliyor. İşte bugün Amerika’da açıklanan son 40 yılın en yüksek enflasyon sayıları, sorunun ulaştığı hudut tanımaz boyutları göstermektedir. Teknolojik eserler ve güç yanında insanlarımızın günlük hayatını yakından ilgilendiren, yağdan şekere, undan ete pek çok hususta bu türlü bir durum ortaya çıkmıştır. Bizim bu süreçteki önceliğimiz, en kıymetli malın, olmayan mal olduğu gerçeğinden hareketle, vatandaşlarımızın temel muhtaçlık unsurlarına kesintisiz ve en uygun kaidelerde erişimini sağlamaktır” diye konuştu.’FİYATLARDAKİ BALONUN SÖNECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUZ’Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Tamahkarlık yaparak, insanların temel hususlarının fiyatlarını yükselten açgözlü bir kesim de vardır. Kimi vakit palavra haberlerle panik oluşturarak, kimin vakit ellerindeki eserleri piyasaya vermeyip stoklayarak, hatta imha ederek, kimi vakit ortalarında anlaşıp fiyatları artırarak haksız yarar peşinde koşanları takibe aldık. Kamunun kontrol ve yaptırım yetkilerini kullanarak özgür piyasa sistemi içinde bu tamahkarlarla uğraş ediyoruz. Lakin sorun birden fazla sefer türel değil, ahlaki olduğu için maalesef istek ettiğimiz sonuçları almakta zahmet çekiyoruz. Karşımızda şiddetli bir tablo olduğu gerçeğinin farkındayız. Meseleye, üreticilerden tüketicilere, çalışanlardan patronlara, her bölümü gözeten kazanımlarını muhafazaya, kayıplarını telafi etmeye yönelik bir anlayışla yaklaşıyoruz. Belirsizliğin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça hem içeride hem de dışarıda eser arzının tekrar istikrara oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Bu düzelme yaşanana kadar vatandaşlarımıza her türlü takviyesi sağlamayı sürdüreceğiz. Gelir artışına yönelik önlemler yanında, gereksiz paniklerin önüne geçecek, piyasayı sakinleştirecek, tamahkarları dizginleyecek düzenlemelere sürat vereceğiz. Sabırla, dirayetle, daha çok çalışarak, daha sıkı uğraş ederek, bu periyodu de inşallah geride bırakacak, ülkemizin kesinlikle 2023 gayelerine ulaşmasını sağlayacağız.”‘DEMİR YOLU YATIRIMLARIMIZ ARTIK ÖN PLANA ÇIKMIŞTIR’Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bir kısmını 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’na ayırdı. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nı veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir anlayışla hazırladıklarına değinen Erdoğan, “Öncelikle şimdiki sosyo- demografik arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, alt yapı ve turizm datalarına nazaran bir gereksinim tahlili yaptık. Yük ve yolcu nakliyatında emisyon salınımını azaltma maksatlı çevreci ve akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı senaryolar geliştirdik. Sürdürülebilir senaryoda demir yolu yatırımlarımız artık ön plana çıkmıştır. Esasen yıllarca mukadderatına terk edilmiş demir yollarımızı esasen değerli ölçüde yine canlandırmıştık. Mevcutların tamamını yenilediğimiz demir yolu çizgi uzunluğumuzu 10 bin 959 kilometreden 13 bin 22 kilometreye çıkardık, maksadımız bu sayısı 2053’te 28 bin 590 kilometreye taşımaktır. Bunun için ulaştırma ve lojistik ana planında demir yollarına özel bir yer verdik. Demir yollarının yolcu taşımacılığındaki hissesini yüzde 1’den Avrupa ortalamasının da üzeri olan yüzde 6,2’ye çıkartmakta kararlıyız. Bu da hala 19,5 milyon olan demir yolu yolcu sayımızın 2035 yılında 145 milyona, 2053’te ise 270 milyona ulaşması demektir” sözlerini kaydetti.Erdoğan, süratli tren hatlarının yaygınlaştırılarak 2053 yılına kadar bu sistemle birbirine bağlı vilayet sayısının 8’den 52’ye çıkarılacağını açıkladı. Son 20 yılda bölünmüş yol ağını 6 bin 100 kilometreden 28 bin 650 kilometreye, oto yol ağını 1714 kilometreden 3 bin 633 kilometreye çıkardıklarını aktaran Erdoğan, 2053’e gelindiğinde bölünmüş yol ağını 38 bin kilometreye, oto yol ağını ise 8 bin 325 kilometreye yükselteceklerini aktardı. ‘BAYRAMDAN ÇABUCAK SONRA RİZE- ARTVİN HAVALİMANI’NIN AÇILIŞINI YAPACAĞIZ’Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Limanlar hem nakliyecilik modlarının entegre edilmesi hem de memleketler arası ulaşım koridorlarını bilhassa birbirine bağlamak bakımından giderek daha da kıymet kazanmaktadır. Önümüzdeki yıl limanlarımızdan 255 milyon tona yakın yük taşıması yapılacağı öngörülürken bu sayının, 2053 yılı için yaklaşık 421 milyon ton olması planlanmaktadır. Bu hedefle hala 217 olan liman tesisi sayımız 2053 yılında 255’e çıkartılacaktır. Kanal İstanbul Projesi ise İstanbul Boğazı’nda yaşanan gemi trafiğinin azaltılması ve ülkemizin jeopolitik pozisyonundan kaynaklı gücünün artırılması bakımından kritik ehemmiyete sahiptir. Hava ulaşımında ülkemiz Avrupa, Asya’nın batısı ve Afrika için yolcu ve yük trafiği açısından değerli bir merkezdir. Türkiye süratle büyüyen iktisadını ve turizmini destekleyen 56 havalimanına sahiptir. Önümüzdeki yıllarda bu sayı 61’e yükselecek. İnşallah çabucak bayramın ertesinde Rize- Artvin Havalimanı’nın da açılışını yapıyoruz. Ülkemizin 2053’e kadar olan muhtaçlığını karşılayacak düzeye inşallah kavuşacağız. Hala yıllık 210 milyon olan havayolu yolcusu sayısı 2053 yılında 344 milyona çıkacaktır. Haberleşme alanında ileri teknolojiyle yolumuza devam ederken, ülkemizin dört bir yanını fiber ağlarla öreceğiz. Gayemiz, 2053 yılında taşınabilir geniş bant abone yoğunluğunu yüzde 100’e ulaştırmak, 5G teknolojisinin de nüfusun yüzde 100’ünü kapsamasını sağlamaktır. Genişleyen uydu filomuz ve milletlerarası iş birliklerimiz sayesinde inşallah bu alanda global ölçekte hizmet verebilen dünyanın önder ülkelerinden biri haline geleceğiz. Sonuç itibariyle 5’er yıllık planlamalarla 2053 yılına kadar demiryolu, karayolu, denizyolu, havayolu ve haberleşme için 198 milyar dolar yeni yatırım yapacağız. Bölümün milli gelirimize katkısı 2053 yılına kadar 1 trilyon doları geçerek yatırım bedelinin 5 katından fazlasını ülkemize kazandıracaktır.”‘İŞE ALACAKLARI HER PERSONELİN 3 YAHUT 6 AY BOYUNCA TÜM FİYATLARINI KARŞILAYACAĞIZ’Üretim ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar sebebiyle yaşanan global krizlerin, ülke içinde de kimi dertlere yol açtığını aktaran Erdoğan, şunları söyledi: “Dengesiz fiyat artışları, bilhassa de dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın refah düzeylerinin süreksiz olarak bir kesim gerilemesine sebebiyet verebilir. Lakin emin olun gerisinden gelecek hoş günler, bu kahırların hepsine değecektir. Altını bir kere daha çizerek tabir etmek istiyorum. Bizim için aslolan her bir insanımızın çalışacak iş, konutuna götürecek ekmek, başını sokacak yuva bulabilmesidir. Bunun için fiyatlardaki istisnai sıçramanın yol açtığı meçhullüğü, bir an evvel ortadan kaldırarak yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme üzerine şurası iktisat programımıza çok daha fazlasıyla odaklanacağız. Fabrikaların tam kapasite çalıştığı, yolları mal taşıyan kamyonların, TIR’ların doldurduğu, gümrük kapılarında sıraların oluştuğu Türkiye gerçeğini kimse gözlerden kaçıramaz. Hakikaten şubat ayı itibariyle, yıllık sanayi üretim endeksi, yüzde 13,3 oranında artarak üretim temelli büyümenin sürdüğünü göstermektedir. Bu tablonun kıymetini endüstrici, nakliyeci, ihracatçı bilir. İşgücü istatistikleri şubat ayıda da 30 milyonun üzerinde seyreden istihdamın artmaya, işsizliğin azaltmaya devam ettiğine işaret etmektedir. İstihdamı daima artırmamızın değerini de fakat yıllarca çalışacak iş bulamadığı için çoluğunun çocuğunun karşısında boynu büyük kalanlar bilir. Artık istihdamla ilgili yeni bir projeyi daha hayata geçirmeye başladık. İşbaşı Eğitim Programı kapsamında mevcut çalışanlarının üzerine ek istihdam taahhüt eden firmaların işe alacakları her emekçinin 3 yahut 6 ay boyunca tüm fiyatları ile Toplumsal Takviye primlerini Çalışma Bakanlığımız karşılayacak. Böylelikle bu kapsamda işe giren her bireye bir yahut 2 yıllık istihdam garantisi oluşturmuş olacağız. Patronlarımızı istihdam garantili yeni İşbaşı Eğitim Programımızdan istifade etmeye çağırıyorum. Başka yandan, vatandaşlarımızla kamunun ortasındaki mülkiyet çekişmelerine son vermek için başlattığımız 2B topraklarının satışı ile ilgili müracaat ve ödeme müddetini de koşulları dikkate alarak 31 Aralık tarihine kadar uzatma kararı aldık. Birebir formda tarım gayeli kullanılmak üzere çiftçilerimize ecri misil bedelinin yarısına 10 yıl müddetle kiralama imkanı getirdiğimiz hazine taşınmazlarında da müracaat müddetini kaldırıyoruz. 2020 yılı başından itibaren 3 yıl mühletle hazine taşınmazını kullanan çiftçilerimize, öteki koşul aramadan bu araziyi kiralama imkanı getiriyoruz. Müddeti bitenler, araziyi yine kiralayabilecek. 10 yıllık süreyi dolduranlar da satın alabilecektir. Hazine yerleri üzerindeki ziraî üretimin devamlılığını sağlamayı amaçlayan bu düzenlemenin çiftçilerimize güzel olmasını diliyorum.”‘KURULU GÜÇ BAKIMINDAN AVRUPA’DA 6, DÜNYADA 14’ÜNCÜ SIRAYA ÇIKTIK’Enerji alanındaki çalışmalara değinen Erdoğan, “Milletimizle, konseyi güç gücünde 100 bin megavat hududumuzu geçtiğimizin muştusunu de artık herhalde paylaşmak hakkımızdır diye düşünüyorum. Böylelikle konseyi güç bakımından Avrupa’da 6’ncı, dünyada 14’üncü sıraya çıkmış olduk. Ülkemizi bu düzeye getirmek için son 20 yılda 95 milyar dolarlık yatırım yaptık. Nereye, enerjiye. Biz geldiğimizde hidroelektrik dışında neredeyse hiç olmayan yenilenebilir kaynaklar konusunda da toplam heyeti gücümüzün yüzde 54’üne ulaşarak adeta bir ihtilal gerçekleştirdik. Milletimize gururla sunduğumuz bir öteki kıymetli hizmetimiz de Karadeniz’de keşfettiğimiz ve inşallah önümüzdeki yıl kullanıma sunacağımız doğal gaz çalışmasıdır. Geçtiğimiz hafta Yavuz sondaj gemimizi gerekli ekipman ve sistemleri kuyulara yerleştirmek üzere Karadeniz’deki Türkali- 2 kuyusuna gönderdik. İnşallah yeni aldığımız sondaj gemimizin de filomuza katılmasıyla bu çalışmaları daha da hızlandıracağız” değerlendirmesini yaptı.’FİYATLARDAKİ YÜKSELİŞİN BELİNİ DE BİREBİR FORMDA TEKRAR BİZ KIRACAĞIZ’

Güçten besine her alanda problemlerin tahlilinin ötesinde, geleceğin gereksinimlerini karşılayacak projeleri hayata geçirmek için gece gündüz gayret ettiklerini belirten Erdoğan, “Felaket tellallığının bu ülkenin hiçbir sıkıntısının tahliline yararı yoktur. Bugüne kadar ülkemizin her sıkıntısını nasıl hal yoluna koyduysak, inşallah bugünkü kahırları da tekrar biz çözeceğiz. Terör örgütlerinin başını nasıl ezdiysek, fiyatlardaki yükselişin belini de birebir biçimde tekrar biz kıracağız. Demokrasi ve ulusal iradenin üstünlüğünü nasıl kökleştirdiysek iktisadımızı de tıpkı halde biz güçlendireceğiz. Kuru nasıl denetim altına aldıysak inşallah enflasyonun da üstesinden tekrar biz geleceğiz. Milletimiz bu vatan topraklarında bin yıldır kaç imtihanlardan geçti, birçok uğraşlar verdi, kaç badireler atlattı, birçok zaferler kazandı. Allah’ın müsaadesiyle bu imtihanı muvaffakiyetle atlatacağımıza inanıyorum” açıklamasında bulundu.

Manzara dökümü:

– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması

– Genel ve ayrıntı

TAMAMI FTP’DE

Haber:  Buğra OLAÇ/ ANKARA,